 | Seyretsek.com Değerlendirmesi  | |
Müstehcenlik: | (5) | Şiddet: | (6) | Küfür/Argo: | (4) |
| |
Bugüne kadar yapılmış en gelişkin uzay gemisi Atılgan’ın mürettebatının gençlik yıllarındaki ilk tanışma günlerinin inanılmaz öyküsünü anlatan “Star Trek” ile tüm zamanların en büyük macerasına hazır olun. Henüz çaylak günlerini yaşayan mürettebatımız, aksiyon, komedi ve kozmik tehlikelerle dolu bir yolculukta; insanoğlundan intikam alma misyonunu yüklenmiş şeytani güçleri durdurmanın çaresini bulmaya çalışacaklar.
Galaksinin kaderi iki sıkı rakibin elindedir. Bir tarafta Iowa’daki çiftlikte doğup büyümüş, serseri ruhlu, heyecan ve macera arayan genç James T. Kirk (Chris Pine); diğer tarafta ise her türlü duygusallığı reddeden mantık bazlı bir toplumda yetişmiş olan Spock (Zachary Quinto) vardır. Daha önce hiç gidilmemiş, hayal bile edilemeyen tehlikelerle dolu yolculukta mürettebatı yönetebilmek, ikisi arasında oluşacak sıradışı ama güçlü dostluğa bağlıdır.
2010 Oscar Ödülleri
En iyi makyaj
Kritikler
Selin Sevinç - Filmbutik.net
1960’larda TV dizisiyle ve daha sonra da 80ler 90lar’daki film versiyonlarıyla izleyicinin karşısına sık sık çıkan Star Trek serisini yeniden ayaklandıracak film, serinin hayranlarına yeni maceralar müjdelerken, seriye yabancı yeni bir jenerasyon için de müptelası olunacak bir başlangıç filmi armağan ediyor. Yılların eskitemediği Spock, James T. Kirk ve birçok tanıdık karakter yeni reenkarnasyonlarıyla hem eski hem yeni izleyicilerini unutulmayacak bir uzay yolu macerasına çıkarıyor.
Star Trek, James Kirk’ün doğduğu gün hayatını kaybeden babasının, karısı ve karnındaki oğluyla birlikte tüm ekibini kurtarışıyla açılıyor. Bu, aynı zamanda kendilerini yok etmeye kararlı başka bir gezegenin insan ırkına ilk saldırısı. Yıllar sonra Iowa’da büyüyen James Kirk başı beladan kurtulmayan yırtıcı ve vurdumduymaz bir delikanlı olarak karşımıza çıkıyor. Öte yandan yarı insan olan Spock da kendi türüne başkaldırıp yıldız filosunun başına geçiyor. Doğuştan yetenekli James Kirk de filoya katılınca ikili arasında kurulan -bol çatışmalı da olsa- uyum ve denge, yıllar sonra tekrar karşılarına çıkan düşmanlarını altetmeleri için güçlü bir birlik oluşturmalarını sağlıyor. Daha çok Alias ve Lost gibi dizilerin yazarlığı ve yapımcılığıyla tanınan J. J. Abrams, bu kez yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlendiği Star Trek’de güç olanı başarıyor: Popülerliği yarım yüzyılı bulan bir seriye taze bir başlangıç yapmak. Ancak Star Trek yalnızca hatrı sayılır bir geri dönüş filmi olarak değil, kendi başına ayakta duran bir bilimkurgu macerası olarak da hayranlık uyandırıyor. Abrams, karakter gelişimine, bir uzay filosunun arasındaki düzen ve ilişkilere, serinin geçmişiyle modern reenkarnasyonu arasında dengeli bir köprü kurmaya, en az aksiyon sahneleri kadar ağırlık vererek; aksiyon sahnelerini de çeşitli mekanlara dağıtıp farklı mücadele kurulumlarıyla besleyerek tadına doyulmaz bir macera yaşatıyor. Star Trek hem bol esprili, çatışmalı ve aksiyonlu, hem de elindeki tanıdık materyali yaratıcı bir şekilde kullanabilen bir film. Özellikle Spock rolündeki Zachary Quinto ve Kirk rolündeki Chris Pine’ın kimyaları, Leonard Nimoy’un varlığı ve Simon Pegg ve Anton Yelchin gibi yan oyuncuların performansları filme eşsiz bir zenginlik katıyor. Kaçırmayın!
|